Dünyanın en değerli taşlarından biri olan elmaslar, oluşum süreçleri ve nadirlikleri nedeniyle her zaman ilgi çekmiştir. Uzun yıllar boyunca elmasların kömürden oluştuğuna inanılmış olsa da, bilimsel araştırmalar elmasların farklı bir süreçten geçtiğini ortaya koymuştur.
Elmasların oluşumu, Dünya'nın derinliklerinde, yaklaşık 145 kilometre derinliğindeki manto tabakasında başlar. Bu derinliklerde sıcaklık 1.093 derece Santigrat'a ulaşır ve muazzam bir basınç hüküm sürer. Karbon atomları bu aşırı koşullar altında kristalize olarak elmasları oluşturur. Bu elmaslar daha sonra, derin kaynaklı volkanik patlamaların hızlı hareket eden magmaları tarafından yüzeye taşınır.
Elmasların oluşumunda başka yollar da vardır. Tektonik plakaların Dünya'nın mantosuna doğru hareket etmesi ve daha sonra yüzeye geri dönmesi sonucunda oluşan kayaçlarda da küçük elmaslara rastlanmıştır. Ayrıca, göktaşı çarpma bölgelerinde de minik elmaslar bulunmuştur. Bilim insanları bu çarpmaların neden olduğu sıcaklık ve basıncın elmas oluşumu için yeterli olduğunu düşünmektedir.
Elmaslar Dünya dışında da oluşabilir. Bazı göktaşlarında, çarpma etkisiyle oluşmamış mikroskobik elmaslar bulunmuştur. 2004 yılında, Centaurus takımyıldızında, 4.023 kilometre çapında ve 10 katrilyon ton ağırlığında bir elmas keşfedildi. Astronomlar bu kalıntıya "Lucy" adını verdiler.
Kömürün elmas oluşumunda bir rol oynayıp oynamadığı uzun süredir tartışılan bir konudur. Hem kömür hem de elmas temel olarak karbondan oluşur, ancak kömürün çoğunluğu, özellikle ormanlar gibi karasal bitkilerin yan ürünüdür. En eski bilinen kömür yatakları yaklaşık 350 milyon yıl öncesine dayanmaktadır. Elmasların oluşumu ise milyarlarca yıl öncesine dayanmaktadır. Bu nedenle kömürün elmas oluşumunda doğrudan bir rol oynadığı söylenemez.
Sonuç olarak, elmasların oluşumu karmaşık bir süreç olup, yüksek sıcaklık, basınç ve zamanın bir araya gelmesini gerektirir. Elmasların dünyamızın ve evrenimizin derinliklerindeki gizemli koşulların bir ürünü olduğunu söyleyebiliriz.