Pırlantanın 4C Sistemi: Bir Devrim
1950'lere kadar değerli taşların sınıflandırılması için belirli bir standart yoktu. Amerikan Gemoloji Enstitüsü (GIA) tarafından uygulanan sınıflandırma sistemi, sektörü kökten değiştirdi. Bu yöntem, bugün hala kullandığımız standart haline geldi.
Bu sistemin uygulanmasından önce, her bir satıcı kendi standartlarını belirliyordu. Bir satıcı pırlantaları A, B ve C olarak sınıflandırırken, diğeri AAA, AA ve A olarak sınıflandırabiliyordu. Bu durumda, ikinci satıcının A sınıfı, ilk satıcının C sınıfına eşitti. Bu da büyük bir kafa karışıklığına yol açıyordu.
Standardizasyon, hem kamuoyu hem de profesyoneller için büyük bir fayda sağladı.
Renkli Taşların Değerlendirilmesi: 4C Sisteminin Ötesinde
Renkli taşlar, pırlantalar gibi standart bir sınıflandırma sistemine sahip değildir. Yakın gelecekte de böyle bir sistemin olması olası görünmüyor. Çok çeşitli taş ve değişkenler, pırlanta yöntemine benzer basit bir sistemin uygulanmasını imkansız kılıyor.
Bu nedenle gemologlar, bir taşa sınıf vermek yerine, dört "C" özelliğini inceleyerek tanımlama yapıyorlar: Renk (Color), Berraklık (Clarity), Kesim (Cut) ve Ağırlık (Carat).
Örneğin, bir ametistin rengi "orta mor" veya "çok koyu mor, kırmızı ışık parlamaları ile" olarak tanımlanabilir. Gemologlar ayrıca taşta bulunan herhangi bir ekşiyi, kesimin kalitesini ve taşın işçiliğini not ederler.